Ana içeriğe atla

Üstün Yetenekli Çocuğum Hakkında Bilmenizi İstediğim Yedi Şey


Yaptığı her şey biraz farklı, neredeyse garipti…
Oğlum doğduktan birkaç ay sonra, artık yorulmuştum. Sürekli onu emziriyor ve neredeyse hiç uyumuyordum. Kelimenin tam anlamıyla yaşam enerjimi emiyordu. Asla sakinleşmiyordu ve büyüdükçe her şey daha da zorlaşıyor gibi görünüyordu. Yemek seçiyordu ve çoğunlukla inatçılığından, bebeklerin yaptığı yuvarlanıp uykuya dalmak gibi şeyleri yapmayı reddediyordu.
Yaptığı her şey biraz farklı, neredeyse garipti. Emeklemiyor, bunun yerine bağdaş kurup ellerini kullanarak poposunu yerde sürüklemeyi tercih ediyordu. İki yaşına geldiğinde geniş bir kelime haznesine sahipti ve bundan kısa bir süre sonra da tam yetişkin cümleleri ile konuşmaya başladı. Öfke nöbetleri devasaydı; adeta vücudu zihnindeki büyük düşüncelere yetişemiyordu. Bir aktiviteden diğerine geçmek imkansızdı ve hayat onun düzenli bir rutininin olmasını sağlamak etrafında dönüyordu. “Sabit fikirli” terimi onu tanımlamak için çokça kullanılırdı ve insanlar sık sık zekasından dolayı şaşkınlığa uğrardı.
Daha erken yaşlardan, çocuğumuzun “farklı” olduğunu biliyorduk ancak diğer ebeveynlere bu konuyu açmaya çalıştığımızda kendimizi züppe gibi hissettik. Sonuçta, kendini beğenmiş bir budala gibi gözükmeden nasıl “Çocuğumun bir dahi olduğunu düşünüyorum” diyebilirsiniz? Yürümeye başladığı dönemde davranışlarını gözlemliyor ve kibirli görünmemek için şüphelerimi kendime saklamayı tercih ediyordum. Neyse ki, bir anaokulu öğretmeni IQ’sunu test ettirmemizi önerdi ve bu test şüphelerimizi doğruladı: Bizden daha akıllı bir çocuk yetiştiriyorduk ve çocuğumuz bölge eğitim müdürlüğü tarafından “üstün yetenekli” olarak tanımlanmıştı.
Üstün yetenekli çocuklardan çok şey beklenir ve okulda onlara haksız beklentiler yüklenir. Oğlum sınıf arkadaşlarının alaylarına maruz kalıyor ve öğretmenler ondan sınıfta sunabileceklerinden daha fazlasını bekliyor. Ben de çocuğum “fazla akıllı” olduğu için beni azarlayan diğer annelerle defalarca karşı karşıya kaldım. Gerçek şu ki, üstün yetenekli çocuklar yanlış anlaşılıyor ve son derece yüksek IQ’ya sahip bir çocuğa ebeveynlik yapmak yalnızlığa ve tecrit edilmeye sebep olabiliyor.
Üstün yetenekli çocuğum hakkında bilmenizi istediğim diğer şeyler:
1. Çocuğumun özel ihtiyaçları var.
Üstün yetenekli çocuklar, sıradan görevleri yerine getirirken zorlanırlar.
Evet, okuması sınıf seviyesinin çok üstünde ve karmaşık matematik işlemlerini kafasından yapabiliyor olabilir ancak sınıfın ondan talep ettikleri ile de mücadele ediyor. Çoğu zaman sınıftaki sistemler ve rutinler beyninin çalışma şekli ile uyuşmuyor. Karmaşık ihtiyaçlarının sınıfta karşılandığından emin olmak için bağımsız bir eğitim planına ihtiyaç duyuyor.
2. Üstün yetenekli çocuğum her zaman yüksek notlar almıyor.
Üstün yetenekli çocuklar, çalışmalarını göstermek veya beyinlerini uyarmayan şeyleri okumak gibi sıradan görevleri yerine getirirken zorlanırlar. Bu nedenle de, notları çoğu zaman cebir hesaplamalarını gösteremiyor oluşlarını yansıtır. Matematik işlemlerini kafasından yapabiliyor olabilir ama lütfen okul birincisi olmasını beklemekten vazgeçin.
3. Üstün yetenekli çocuklar her zaman uslu durmazlar.
Oğlum küçükken, kendini bir aktiviteye kaptırdığında başka bir aktiviteye geçmek onun için çok zor olurdu. Oyuncakları toplamak veya anaokulundan ayrılmak olsun, sonraki adımlarını zihninde işlemeye çalışırken sık sık devasa öfke nöbetleri geçirirdi. Bir çocuğun yalnızca yüksek işlevli bir zihne sahip olması, bununla küçük yaşta baş edebileceği anlamına gelmez ve bazen kafalarında olan biteni idare etmeyi öğrenirken yaramazlıklar yaparlar.
4. Üstün yetenekli çocuklar “inek” ya da “ezik” değildir.
TV’de akıllı çocuklar her zaman inek kıyafetleri ve ezik cevaplarla tasvir edilir. Her zaman yan rollerde gösterilirler ve güzel kızlarla dışarı çıkmayı nadiren başarırlar. Gerçek hayatta, üstün yetenekli çocuklar sporu sever ve harika kişilikleri vardır. Açıkçası henüz cep koruyucusu kullanan bir tanesini bile görmedim. Dolayısıyla Disney Channel, artık kendine gel ve üstün yetenekli çocukları gerçekte oldukları gibi canlandır: Normal çocuklar.
5. Üstün yetenekli bir çocuğa ebeveynlik yapmak çok yorucudur.
Üstün yetenekli çocukların rutine ve yapıya ihtiyaçları vardır. Genellikle düzensiz ve dağınık olurlar ve okulda bunu yönetmek zor olabilir. Öğretmenleriyle alışkanlıkları, rutinleri ve ihtiyaçları hakkında sayısız görüşme yaptım. Kaybettiği ev ödevleri için kaç kez okula geri gittiğimizi de unuttum.
6. Bana üstün yetenekli bir çocuğa sahip olmanın “sahip olunabilecek iyi bir sorun” olduğunu söylemeyin.
Çocuğumun ihtiyaçları var ve son derece zeki olsa da, bu konuda bana kendimi kötü hissettirmenize ihtiyacım yok. Çocuğunuzun okumayı öğrenmekte zorlandığının farkındayım. Başka bir annenin çocuğunun matematik için özel ders  alması gerektiğini biliyorum. Sırf çocuğumun sizinkinden daha zeki görünmesi, her gün uğraştığımız gerçek sorunlarımız olmadığı anlamına gelmiyor. Hepimiz çocuklarımız için en iyisini yapmaya çalışıyoruz.
7. Üstün yetenekli çocuklar anksiyete ile mücadele eder.
Üstün yetenekli çocuklara yüksek performans sergilemeleri için o kadar çok baskı yapılıyor ki, bu çocuklar çoğunlukla endişe içinde yaşıyorlar. Bu baskı, sürekli bir düzensizlik ve düşünce dağınıklığı ile birleştiğinde, en küçük yaştaki Einstein’larda bile anksiyete baş gösterebiliyor. Üstün yetenekli çocuklara karşı nazik olun, çünkü onlar çok büyük bir zihnin ağırlığı ile sessizce mücadele ediyorlar.
Üstün yetenekli bir çocuk yetiştirmek, beni dünyaya farklı bir şekilde bakmaya ve oğlumun beyninin çalışma şeklini yönetmesine yardımcı olmak için beynimin nasıl çalıştığını anlamaya zorladı. Bu, uzun yıllar süren günlük bir süreçti ve her zaman kolay bir yol olmuyordu. Onun başarılarıyla gurur duyuyoruz ancak çoğu kişi bunları önemsiz veya kibirli olarak algılasa da, her gün onun ihtiyaçlarıyla mücadele ediyoruz. Ayrıca iCloud hesabıma giriş yapmama yardım edebilen birinin her zaman yanımda olması da oldukça harika bir şey…
Formun Altı


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kimseye Muhtaç Olmadan Karabiber Büyüsü Yapabileceksiniz

   Kimseye Muhtaç Olmadan Karabiber Büyüsü Yapabileceksiniz Karabiber Büyüsü Yaparak Acayip Değişimler Yaşadım! Evde  karabiber büyüsü   yapmak mı istiyorsunuz ve bunu yaparken sözde uzmanların sömürüsüne uğramadan rahatlıkla bu tılsımdan istifade etmeyi mi arzu ediyorsunuz? Öyleyse 41 karabiber duası adıyla da bilinen, fakat gerçekte bir büyü olan bu uygulama tam size göre. Ortalama 3 dakika içinde bu konuda neredeyse bir uzman kadar bilgi sahibi olacaksınız, yanı sıra başka insanlar üzerinde bir hakimiyet kurmanın gücünü yaşayacaksınız. 41 Karabiber Duası Deneyenler Evvela şunu söylemek gerekir ki 41 karabiber duası adıyla da bilinen karabiber büyüsünü deneyen insanların çoğu, bu uygulamadan sonuç alamamıştır, bu da gayet normal bir durumdur; çünkü uygulamanın sonuçsuz kalması, yanlış yapılmasından kaynaklanmaktadır. Fakat birazdan  karabiber büyüsünü  tam olarak öğrenmeye başlayacaksınız ve gayet başarılı sonuçlar elde edeceksiniz. Tarif etmeye başlıyoruz: Tuz ve Karabiber Yakmak Bi

Anguldurva Nedir?

  Ağız ve diş sıhhati sosyal hayatta ve genel beslenmede oldukça ehemmiyetlidir. Kötü dişler, diş kaybının yanı sıra kişiye psikolojik ve fonksiyonel manada sıkıntı yaratırlar. Diş hekimleri diş kontrolleri esnasında bir hayli değişik aleti kullanmak vaziyetinde kalırlar. Anguldurva, diş hekimliğinde, ortodontik rehabilitasyonlar sırasında sıkça kullanılan aletlerin başında gelir. Anguldurva, çoklukla dişlerin boyutlarının azaltılması emeliyle kullanılmaktadır. İnterproksimal mine azalması denilen bu işlem, dişlerin doğru pozisyonda kalması için yeterli alan yaratmayı sağlar. Ayrı olarak dişe yapılan endodonti, implant ve dolgu gibi diğer müdahalelerde diş hekimleri tarafından kullanılmaktadır.   Anguldurva Çeşitleri Nelerdir?   Anguldurva ‘nın piyasada en sık karşımıza çıkan modelleri şunlardır: İçten sulu, dıştan sulu, kırmızı kuşak, ışıklı modeller, implant için kullanılan modeller, endodonti için olanlar, yeşil kuşak, mavi kuşak, mandallı modeller, anahtarlı modellerdir. Ters

Aeratör Nedir?

  Dişler hem canlı hem de cansız dokulardan oluşur. Dentin olarak adlandırılan yumuşak dokunun iç tabakası muhteva olarak iskelet kemiklerine benzemektedir. Son derece yoğun kalsiyum içeren ve kemikten daha sert olan, dişlerin dış tabakasını oluşturan bölüme ise mine isimi verilir. Mine, vücut tarafından yine üretilemez.   Diş çürüğü, ağızda bulunan çeşitli bakterilerden kaynaklanır. Ağızda bulunan bir bakteri türü, yedikten sonra dişte kalan artık gıda partiküllerini kullanır. Bu bakterinin metabolizma yan ürünlerinden biri plaktır. Diğer bakteriler kendilerini bu plakağa bağlar ve diş minesinde küçük deliklerin oluşmasına kapı aralayan bir asidin salgılanmasına yol açarlar. Böylelikle diğer bakterilerin bu deliklere ve yarıklara girmesine ve aşağıda bulunan yumuşak dokuyu aşındırmasına müsaade ederler. Yumuşak dokunun bozulması sonrası şiddetli ağrı hissedilir. Rehabilitasyon edilmeyen boşluklar diş çürüğü ve apse gibi hastalıklarla sonuçlanabilir. Bu hastalıkları önlemek için di